ELEŞTİRİDE USLÜP - Mehtap AYAR
ELEŞTİRİDE USLÜP
Yazar: Mehtap AYAR | Tarih:8 / 5 / 2022 | Yazı Okunma: 1094
ELEŞTİRİDE USLÜP
İnsanların pek çoğu hemen her konuda eleştiride bulunmaktan hoşlanır. Hoşlanır diyorum çünkü eleştiriyi bir gereksiniminden ya da zorunluluğu karşılamaktan çok hoşuna gittiği için yapar. Eleştirinin de bana göre bir adabı ve bir edebi vardır. Adabı, eleştiride ölçülü olmak; edebi ise eleştirdiği konularda kendisinin sağlam bir çözüm önerisinin bulunmasıdır. Sağlam öneri demek, kendi düşüncesine göre, mevcut yapılandan veya uygulanandan daha iyisi demektir.
“Tahrip kolaydır.”
Evet tahrip, yıkma, tenkit insanlar için en kolayıdır. Ne var ki iş yapamaya sıra gelince o kolay değil aksine oldukça zordur. Bu nedenle yıkma adına yola çıkmadan önce kişinin “yapma”nın yollarını tespit etmesi gerekmektedir. Aksi halde meydana gelebilecek tahribatın, yıkımın telafisi ya oldukça zor, ya da imkansız olabilecektir.
Durumu şu anlamlı hikaye ile izah etmeye çalışalım.
Hindistan’da çok ünlü bir ressam varmış. Herkes bu ressamın yapıtlarını kusursuz kabul edecek kadar beğenir ve renklerin ustası anlamına gelen Ranga Guru diye tanırlarmış.
Onun yetiştirdiği bir ressam olan talebesi eğitimini tamamladığında son resmini bitirerek Ranga Guru’ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş. Ranga Guru:
-“Sen artık ressam sayılırsın. Artık senin resmini halk değerlendirecek” diyerek, resmi şehrin en kalabalık meydanına götürerek, meydanda en görünen yere koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Talebe denileni yapmış.
Talebe birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki resim çarpılardan neredeyse görünmüyor. Buna çok üzülmüş. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızı bir duvar sanki. Resmi alıp hocasına götürmüş ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş.
Ranga Guru üzülmemesini ve yeni bir resim yapmasını istemiş. Talebesi resmi yeniden yapmış. Ama bu defa yanına bir paket dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Talebe denileni yapmış.
Birkaç gün sonra gittiği meydanda görmüş ki resme hiç dokunulmamış, fırçalar, boyalar bırakıldığı gibi duruyor. Çok sevinmiş koşarak hocasına gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış.
Ranga Guru demiş ki:
-“Sevgili talebem, sen ilk resimde insanlara fırsat verdiğinde ne kadar acımasız eleştirebileceklerini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. Oysa ikinci resimde onlardan hatalarını düzeltmelerini, yapıcı olmalarını istedin. Şunu hiç unutma sevgili talebem, kötü yönde eleştirmek kolaydır, yapıcı eleştiride bulunmak ise eğitim gerektirir.
İşte benim eleştiriden kastetmek istediğim budur. Bazı meseleler vardır ki alternatiflerini ortaya koymadan onların tahribe, tenkite tahammülü yoktur. İçi boşça yapılan eleştirilerden dolayı yapılan hataların büyüklüğü nispetinde bazen bir fert, bazen bir aile ve bazen de bir devlet ciddi sıkıntılar yaşamış ve kaoslara sürüklenmiştir. İşte bu yüzden her şey kendi tabi olduğu kurallar içinde yapılmalı. Yapalım derken yıkmamaya azami özen gösterilmelidir.
“Bir söz deyip geçmeyin.
Bir söz ki bir gönlü bir ömür ‘Bahtiyar’ eder,
Bir söz ki bir gönlü bir günde ‘İhtiyar’ eder. (Arzu Karadoğan)
Gönüllerinizi bahtiyar edenlerinizin çok olması temennisiyle.
MEHTAP AYAR
SMMM